Saat gece yarısını geçeli çok oldu. Normalde sabahlarım ama bu gece uykum çok geliyor. Kapattım gözümü, sarıldım oyuncak ayıma, bir de sakin bir şarkı açtım uyumak için. Birkaç kez tekrar etti şarkı ama uyumanın eşiğinde bile değildim henüz.
Canım sıkılmaya başladı. Çalışma masamın başına oturdum belki bir şeyler karalarım diye. Öylece önümdeki kağıda öylece baktım bir süre. Ne yazı yazasım vardı ne de resim çizesim. Aylardır telefonla uğraşıp durduğumdan olsa gerek, internette yapacak bir şey de bulamıyorum artık.
Kitaplığımı kurcaladım ama okunmamış bir tane kitap bile yoktu, birini alıp tekrardan okumak da gelmedi içimden.
Öylece yatağımda uzandım. Hiçbir şey yapmadan, kendimle başbaşa geçirdim çeyrek saatten fazlasını. Sonra kalktım hemen. Sizi bilemem ama ben pek sevmiyorum düşüncelerimle yalnız kalmayı.
Ne yapsam diye düşünürken gözüm yine telefona kaydı. Komik gönderilere ve kitap alıntılarına bakarak geçirdiğim dakikalardan sonra internet tarayıcımın anasayfasında Trart logosuna denk geldim.
Neden ben de yazmıyorum ki diye düşündüm bir süre ve yazmaya başladım bu yazıyı...
Merhaba. Bunun giriş bölümü olması gerekirdi, değil mi? Her neyse, Nana ben. Bu bir takma ad aslında, sizin de anlamış olabileceğiniz gibi.
Nedendir pek bilmiyorum ama az önceki cümlenin noktasını koyduktan sonra baya bir düşündüm yazacağım şey için. Genelde böyle oluyor bana. Bıraksanız saatlerce konuşurum ama konu bana geldiğinde nasıl selam verileceğini bile unuturum...
Sanırım bir anlık kıvılcımla başladığım yazıyı burada bitireceğim. Aslına bakarsanız yazmak iyi geldi, her zamanki gibi. Kim bilir, belki bu sefer bünyemin ihtiyacı olan sekiz saatlik uykuya kavuşurum^^ ^^
Güne gülümseyerek başlamanızı sağlayacak huzur dolu bir gece geçirmeniz dileğiyle, iyi geceler.